@korelmis

Tevhit Erdem

Ask @korelmis

Sort by:

LatestTop

Previous

Nahl 44 teki peygamber için li tubeyyine sözü ne manada kullanılmıştır? Kur'an kendini açıklayan bir kitap değil midir? Orada peygambere mi açıklama görevi verilmiştir? Selam.

"Litubeyyine (açıklaman için)" ifadesi, peygamberin elçilik vazifesiyle alakalıdır. O, Allah'tan gelen vahyi, insanlara bildirmiştir. Onun tek vazifesi de zaten tebliğ etmektir. Haşa onun görevi, birilerinin iddia ettiği gibi, Allah'ın anlaşılamayan mesajını, anlaşılır hale getirmek değildir. Zira Allah'ın mesajı zaten kolay ve anlaşılırdır (26/195, 39/28, 43/3, 54/32).
Liked by: Icarus Mustafa DUMAN

Besmele çekimeden kesilmeden kesilen hayvanın etinin haram olmadığını söylediniz. Fakat En'am 121'de üzerinde Allah'ın ismi anılmayanlardan yemeyin diye emir var. Buna ne diyeceksiniz?

Daha önce cevaplamıştım. Bir daha söyleyeyim! Şu aşağıdaki videoyu 1:24:17'den itibaren seyrederseniz, orada sorduğunuz ayet hakkında gerekli açıklama yapılmış:
http://www.youtube.com/watch?v=RlJz9lYfDU4korelmis’s Video 117074134458 RlJz9lYfDU4korelmis’s Video 117074134458 RlJz9lYfDU4
Liked by: Mustafa DUMAN

Related users

teheccüd namazı diye bir şey var mı

Hucûd, uyku; hâcid uyuyan demektir. Tefa'ul babında olan teheccede fiili ise "uyandı" anlamına gelir. İsra/79'da bu fiilin emri hazırı kullanılmıştır ve cümlenin anlamı, "Geceden onunla (Kuran'la) uyan!" demektir (benzer şekilde Müzzemmil/2-4'te de, "Azı hariç gece kalk... ve ağır ağır Kuran oku!.." buyurulmuştur). İsra/79. ayet, "Ekimi's-salâte (Namazı kıl!)" emri ile başlayan İsra/78. ayetten hemen sonra gelip, onunla bağlantılı olduğundan dolayı, bu ayette geçen "Kuran'la uyan!" emrinin de, ayetin bağlamına uygun şekilde, namaz kılmak ile bağlantılı olduğu sonucuna varılabilir (ki İnsan/26'da da buna dair bir işaret vardır). Burada "nafileten leke" yani "sana ait bir nafile (ilave) olarak" kaydı düşülmüştür. Dolayısıyla bu gece namazının, bütün müslümanlara farz (yapılması mutlaka gerekli) bir ibadet olmadığı anlaşılmaktadır (ki Müzzzemil/20'de de buna dair bir işaret vardır).

View more

Liked by: Icarus

Allah geleceği bilir mi?

Kuran'da pek çok ayette gelecekte vuku bulacak olan olaylar anlatılmıştır (kıyamet sahneleri, cennet-cehennem tasvirleri, Rumların galibiyeti (Rum/3), Mekke'nin fethi (Fetih/27) vb.). Kuran'a iman ettiğini söyleyen insanların, Allah'ın geleceği bilemeyeceğini öne sürmelerine gerçekten şaşırıyorum.

1-madem himar örtü demek, neden dilde başörtüsü olarak kullanılsın? 2-bir örtüyü "sinelerin üzerine vurabilmek/salabilmek" için, o örtünün vücudun baş kısmında bulunması gerekir demişsiniz ama saçma değil mi bu? mesela şal gibi bir örtü ile omuzlarından göğüslerine kadar rahatlıkla örtemezler mi?

Aşağıda gördüğünüz resim, Lisânu'l-Arab'dan... Şöyle denilmiş: Himâr: Kadınlar için başörtüsü. Kadının onunla başını örttüğü şey. Çoğulu: ehmire, humr, humur. (Lisânu'l-Arab, Hmr maddesi, himâr kelimesi)
1madem himar örtü demek neden dilde başörtüsü olarak kullanılsın 
2bir örtüyü
Liked by: Icarus

yapışık ikizler oluyor, mesela 50 yaşlarına gelmiş iki erkek kardeş var yapışık. Ronnie Donnie Galyon. bu gibi kişiler misal evlenme konusunda Kuran'a nasıl uyacak?bir kadın iki erkekle evlenemiyor sanırım? diyanete ısrarla sordum bunu, onlar da çevrenizde tanıdığınız varsa cevaplarız dediler hep

Olağanüstü sorunlar olağanüstü çözümler gerektirir. Kuran'da da zaruri durumlarda, yasakların esnetilebileceği ifade edilmiştir. Bu kişilerin evlenmemelerinin daha uygun olacağını savunanlar da çıkabilir ama benim görüşüm, aynı "organları" kullanmak "zorunda" kalmış bu iki bireyin, tek bir kadınla evlenebileceği yönünde... Bu durumda evlilik akdi, 3 kişilik bir sözleşme halini alır. Bana göre, herhangi bir kimseyi, elinde olmayan sebeplerden ötürü maruz kaldığı bir durumdan dolayı, ömür boyu evlilikten mahrum bırakacak bir "kural" tesis etmektense; Allah'ın, zorda kalındığında domuz etinin yenilmesine, binek sırtında namaz kılınabilmesine, toprak ile abdest alınabilmesine izin veren hükümlerine kıyas yapılarak, bu kişilerin de kendisiyle teskin olacakları bir eş (Rum/21) bulabilmesini temin etmek daha uygun olur. En doğrusunu Allah bilir!

View more

Liked by: Icarus

masturbasyon günah mı? aslında basmakalıp bir soru fakat hiç bir zaman net bir cevap verilmiyor. din bilginleri kafa karıştırıyor: zinadan korunmak için yapabilirsiniz ama mecbur kalmadıkça yanaşmayın, hoş değildir tarzı cevaplar veriliyor. kesin bir cevabı yok mu bu sorunun?

Allah'ın hakkında özel bir hüküm bildirmediği konularda genel kaidelere bakılır: İyi, güzel, sağlıklı şeyler helaldir. Bunun dışında, kötü olan, çirkin olan, sağlıksız olan şeylerden de kaçınmamız gerekir. Masturbasyon, sağlıklı bir cinsel aktivite değildir (Brody S. The relative health benefits of different sexual activities. J Sex Med. 2010; 7:1336-1361.). Doğal olan, sağlıklı olan, kişinin evlenerek penil-vajinal ilişki yaşamasıdır. Ancak evleninceye kadar veya evlenmesi eğer mümkün değilse, sizin de bahsettiğiniz gibi kişinin şehvet duygularını dizginleyebilmesi ve böylece birtakım haramlardan kaçınabilmesi adına böyle bir aktivitede bulunması günah olmaz. Allah açıkça haram kıldığı konularda bile, "Her kim zorlanırsa, abartıya kaçmadan ve haddi aşmadan...Ona günah yoktur! Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” (2/173) buyuruyor.

View more

Liked by: Murat Ilhan Icarus

zaman zaman öldükten sonra dirilmenin akıl dışı, imkansız bir şey olduğunu düşünüyorum. ruhun bedenlenlemesi, yeni bir alemde tekrar dirilip sorguya çekilmek ve sonsuza kadar kedersiz, safahat dolu yeni bir hayata başlamak çok ütopik, sanırm bu hep bir muamma olarak kalcak, ispatı imkansız gibi...

Bizi kim (eski varlığımıza) iade edebilir? diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan" (17/51)
Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerlerini (tekrar) yaratmaya Kadir olduğunu görmediler mi? (17/99)
Ey insanlar! Dirilmekten şüphede iseniz, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damladan, sonra bir çeşit sülükten, sonra biçimlendirilmiş ve biçimlendirilmemiş bir et yığınından... (22/5)
"İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ki hemen apaçık bir hasım (kesilir). Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal verdi: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltir?" dedi. De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltir; O, her türlü yaratmayı bilendir." (36/77-79)
Liked by: Icarus Mustafa DUMAN

Herhangi bir şekilde zikir çekilmemeli mi?

Zikirden maksadın, aynı kelimeyi bin defa tekrar etmekse, bunun Kuran'da bir örneğine ben rastlamadım; eğer Allah'ı anmak, onun ayetleri hakkında düşünmekse, günlük hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp mümkün olduğunca zikretmekte fayda var elbette.

Bakara Suresi 122.ayeti açıklayabilir misiniz ?

"Ey İsrailoğulları! Sizin üzerinize nimet verdiğim nimetimi ve gerçekten Benim sizi alemler üzerine faziletli kıldığımı hatırlayın/zikredin!" (Bakara/122) Arapçada fedale fiili fazilette üstün olmak; fedule, güzel ahlak sahibi olmak, fazilet sahibi olmak; efdale, birine iyilik etmek; birini lütuf ve ihsanla memnun etmek; (ayette geçen) feddale ise (birini) tercih etmek, seçmek, üstün kılmak demektir. Burada şu sorulabilir: Allah'ın İsrailoğulları'na verdiği nimet nedir ve onları hangi bakımdan üstün kılmıştır? Kuran'ın bütününe baktığımızda, verilen nimetin onların vahiyle doğru yola iletilmesi, affedilmesi ve Firavun'un zulmünden kurtarılması (2/47-53; 7/140-141) olduğu ve üstün kılmanın ise vahiyle hidayete erdirilme olduğu (6/86-87) anlaşılmaktadır. Allah'ın bize olan nimeti de yine indirdiği vahiydir (5/3). Kuran'ın bütününe baktığımızda, söz konusu ayetleri, bazı art niyetli kişilerin anlamaya çalıştığı gibi, İsrailoğulları'nın "üstün bir ırk" olduğu şeklinde anlamamızın mümkün olmadığı açıkça görülebilir (5/18; 49/13; 62/6).

View more

Language: English