Ahmet Melik SUBAŞI

Ümit ediyorum bir gün biyografisi yazılabilecek kadar aziz bir adam olabilirim.

---

Aslında işletme okudum; masterı da iletişim üzerine yaptım. 10 yıldır çalışıyorum. Öğrenciyken 2 yıl call center, 1 yıl satış yaptım. Sonra Türk Hava Yolları başladı. 4 yıl kabin memuru olarak uçtum. Tüm bu süre boyunca blog, dergi ve Fanatik Basket oldu, ayrıca tipsterlık yapıyordum. Bütün bu şeyler için vitrine çıkmamı sağlayan şeyse BasketbolTurkiye.com oldu. O dönemde TBL'e livescore ağı kurmuştuk, ki dünyada tekti. Basit bir deyişle; TBF'nin şimdi yaptığı livescore organizasyonunu, TBF'de dahi yokken biz başlatmıştık. Bu da bize (ben, Anıl Aksaç, Maliano, Çağlar Torun vs.) vitrin teşkil etti. THY'den sonra Fanatik başladı zaten. Eskiden part time gibiydi; şimdi tam gaz...

---

Hep şunu söylerim; bugün TSYD çıkıp beni hayat boyu yazmaktan men etse, yine oturur blog yazarım. Okumak, yazmak, konuşmak. Bu üçü benim için vazgeçilmez şeyler... Okula gitmeden okumayı öğrenmiştim, çocukken üye olmadığım dergi yoktu ve odamın yüzde 70'i çizgi romanlarla doluydu. Sonuç olarak yapmaktan keyif aldığım şeyin mesleğim olmasını istedim. Ben bunu 'kendini gerçekleştirmek' olarak tanımlıyorum.

View more

Antipati... Belki. Yani neticede herkesin kendine özgü bir karakteri, kişiliği var ve ben herkes gibi ona da saygı duyuyorum. Dünyanın en iyi basketbol antrenöründen, NBA'de devrim yapmış sayılı adamlardan birinden söz ediyoruz. Yine de daha nazik olunabilirdi tabi; misal Obradovic çok daha sert biri, lakin bir muhabire çattığını hiç görmedim. Pop'un genel olarak medyaya antipatisi var; uyanık bir soru sorduğunda ''Şimdi ben buna cevap vereceğim sen de manşet çıkaracaksın değil mi?'' gibi, antipati kokan tepkileri çok fazla.

---

Türkiye'de herkes için her şey söylenebiliyor. İlk etapta çok içerledim ama 1-2 gün bile sürmedi. Bugün 'idolüm' dediğin adamın adını ekşi sözlüğe ya da Twitter'a yaz, senin kusursuz gördüğün birinin bile yerden yere vurulduğunu göreceksin. En kutsal değere bile sövülen bir yer burası; şaşmamak gerek.

---

ABD'de hiçbir şey olmadı, olmaz da. Orada herkesin birbirine saygısı var. Genel olarak hayatın her aşamasında insanların sosyolojik olarak çok daha eğitimli ve kültürlü olmaları gibi bir durum var. Ha eksik yanları da var; asla dört dörtlük değiller. Mesela birçoğu Amerikalılar için 'aptal' der. O biraz iddialı bir tabir, ama pratik zekadan uzak olduklarını söyleyebilirim. Ama saygı konusunda bizden iyiler. Burada maalesef her konuda, her mevzuda birbirini yiyen, acaip bir topluma dönüşmüş durumdayız.

---

Miami'den dönerken, havalimanında Zach Lowe'a rastladım ve ''Herkes benim hakkımda ileri geri bir şeyler söyleyip duruyor. Sence çok mu saçma bir şey sordum? Herkesin çok iyi oynadığı bir takımdan kimin MVP çıkarılacağını, Pop'un buna getireceği yorumu merak ettim'' dedim. Zach de ''Bence doğru bir soru sordun, ama yanlış kişiye, aldırma olur öyle'' gibi bir şeyler söylemişti.

---

Ama şu konuda hakkımızı yemeyelim; bizim ülkemizde Zach Lowe ayarında lider olabilmiş yazarlar (Kaan Kural, Mete Aktaş, Ali Ece vs.) aynı olgunluğa, aynı hoşgörülü tavra sahipler. Mesela Kaan ağabey de benzeri bir tepki vermiş, olur öyle boşver demişti.

View more