şevin dobrev

Nihayet bu yazıyı yazabildim. Aslında tüm yanıtlarımı silip yeni baştan başlamak istemiştim fakat şimdilik anı olarak kalsınlar bence. Benim altı hayran grubum ve iki tane açıklamadığım hayran grubum olduğunu biliyorsunuz. Ayrıca bu sekizinden de sadece Nina Dobrev sevgimi gösterdiğimi de biliyorsunuz. Feels geldiğinde mal gibi random hesaplarımdan onları paylaştığımı da biliyorsunuz. Prim için kullanılacaklarından o kadar korktum ki. Kaya ve Alexandra'nın prim için kullanılacağından korktum. Ama Ceren Kaya'yı korkmadan paylaşabiliyor, bu yüzden ona durumu açtım, artık ben de paylaşacağım. Şu anda bulunduğum hayran gruplarını sayacağım ve kısaca ne zaman onları tanıdığımı anlatacağım. Emma Watson'u 2007'de tanıdım. Harry Potter ile. Aslında Harry Potter daha önce çıkmıştı, fakat daha önceleri hatırlamıyorum bile. Yani 2007'de Watsonhead oldum. Zaten onu çok fazla seviyordum. Sonra o yıl Bale Papuçları filmini de izleyince, onu ne kadar sevdiğimi anladım. Selena Gomez'i de 2007'de Barney ve Arkadaşları'ndan tanıdım. Çoğu kişi oradan tanımıştır zaten. Sonra 2008-2009 arası Alex Russo rolüyle gördüm. O an, hayranı olmaya karar verdim. Jennifer Lawrence'yi 2012'de The Hunger Games ile tanıdım. Öğütleri, kendisi, davranışları bana o kadar çok şey öğretti ki. Aynı yıl Lawsbian oldum. Nina Dobrev'i dokuz yaşındayken tanıdım, ilk izlediğim bölümü de hatırlıyorum. Hani Mystic Falls için güzellik yarışması vardı, Elena ve Damon dans ediyorlardı. Yani 6 yıldır Dobrevic'im ve bundan gerçekten gurur duyuyorum. Emma Roberts'ı Unfabulous dizisi sayesinde tanıdım. 2006 ya da 2005'te izlemeye başladım bu diziyi. 2007'de bitti zaten, eski bölümleriyle izlemeye devam ettim. Resmen elimde büyüdü. 2007'de Emmator oldum. Gerçekten küçüklüğünü çok özledim, özellikle de dün Unfabulous'un jeneriğini dinlediğimde gözlerim doldu. AnnaSophia Robb'ı Charlie and the Chocolate Factory'de tanıdım. 2005'te, tam beş yaşındayken. Yaklaşık bir yıl sonra, Drake & Josh'ı izlerken onu yine görmüştüm. Ve 2007 yılında Bridge to Terabithia'yı da izlediğimde Anna'yı ne kadar sevdiğimi farkettim. Hayranı oldum. Soul Surfer filminde hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. The Carrie Diaries ise en sevdiğim dizilerden biri. Kaya Scodelario'yu üç yıldır tanıyorum. O üç yıldır hayranıyım, sonra Skins'i izleyince daha çok bağlandım. Alexandra Daddario'yu 2010'da tanıdım. İlk Facebook açtığım yıldı, ne güzel günlerdi. Sevgim hala değişmedi, benim için çok özel. Kaya ve Alexandra'nın hayran grup adları yok bu yüzden onları sona koydum. Bu yazıyı yazdığım için mutluyum. Hepsini profilimde paylaşmaya karar verdiğim için garip hissediyorum.

View more